Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı
image

Vefâtının 97.  Senesinde Ali Emîrî Efendi

 

97 sene önce (16 Cemâziyelâhir 1342 / 23 Ocak 1924 Çarşamba) âhirete irtihal eden Diyarbakırlı Ali Emîrî Efendi’yi rahmet ve minnet ile yâd ediyoruz. Mekânı cennet olsun...

 

Ali Emîrî Efendi kimdir?

ALİ EMÎRÎ

 

1857 senesinde Diyarbakır’da dünyaya geldi. Seyyid Mehmed Şerif Efendi’nin oğludur. Tahsiline Diyarbakır Sülûkiye medresesinde başladı. Daha sonra amcası Fethullah Efendi’den Farsça öğrendi. Akabinde Mardin’deki medreselerde tahsile devam edip Arapça ve Farsçasını ilerletti. 1878 Diyarbakır’a gelen Abidin Paşa’nın yanında müsevvid olarak vazife yaptı. Abidin Paşa’nın maiyetinde Harput, Sivas ve Selanik’te bulundu.

 

Elazığ, Yanya, Halep ve Yemen gibi birçok şehirde âşâr müdürlüğü, defterdarlık müfettişlik gibi vazifeler ifa ettikten sonra 1908 yılında kendi arzusuyla emekli olmuştur.

 

Emeklilikten sonra Millî Tetebbûlar Encümeni, Tasnîf-i Vesâik-i Târihiyye Encümeni reisliği ile Târîh-i Osmânî Encümeni azalığı gibi vazifeler ifa eden Ali Emîrî Efendi kendi emeğinin mahsulü olmak üzere, topladığı 16.000 ciltlik eserden meydana getirdiği Millet Kütüphanesi müdürü iken 1924 yılında vefat etti.

Kabri Fatih Camii haziresindedir.

 

Başlıca Eserleri: 1. Cevâhirü’l-Mülûk 2. Tezkire-i Şuarâ-yı Âmid 3. Mardin Mülûk-i Artukıyye Târihi ve Kitâbeleri ve Sâir Vesâik-i Mühimme 4. Osmanlı Vilâyât-ı Şarkıyyesi 5. Mir’âtü’l-Fevâid

 

Millet Yazma Eser Kütüphanesi’nde Yer Alan Yazma Eserlerden Örnekler http://millet.yek.gov.tr/Home/ShowLink?LINK_CODE=10

 



 

Ali Emîrî Efendi’nin kaleminden, Mir’âtü’l-Fevâ’id fî Terâcimi Meşâhîri Âmid: Diyarbakır Ulemâ ve Eşrâfı; müellif hattı eserin tıpkıbasımı, çeviri yazı metin ve inceleme bölümleri ile 2014 yılında okuyucuyla buluştu...

https://esatis.yek.gov.tr/urun/mir-atu-l-fevaid-fi-teracimi-mesahir-i-amid--takim-2-cilt-_546.aspx?CatId=271

E-Kitap: http://ekitap.yek.gov.tr/urun/mir-atu-l-fevaid-fi-teracimi-mesahir-i-amid--takim-2-cilt-_546.aspx?CatId=271

 

 

Ali Emîrî Efendi’nin gayretleriyle 1915 yılında ilim âlemine kazandırılan ve günümüze tek nüsha olarak ulaşan Dîvânu Lugâti’t-Türk, tıpkıbasım ve inceleme yazısı ile birlikte 2017 yılında yayımlandı.

https://esatis.yek.gov.tr/urun/divanu-lugati-t-turk_623.aspx?CatId=271

 

Dîvânu Lugâti’t-Türk , Unesco Dünya Belleği’nde: http://millet.yek.gov.tr/Home/Index_?n_id=22

 

Divânü Lugâti’t-Türk İnsanlığın Ortak Hafızası Olarak Unesco Dünya Belleği’ne Dâhil Edildi.

Başkanlığımıza bağlı Millet Yazma Eser Kütüphanesinde kayıtlı olan eserin müellifi Kâşgarlı Mahmûd [1008-1105]’dur. 

Kaşgarlı Mahmud, eserin sonunda, esere başlama tarihini, 1 Cumade'l-ulâ 464 [25 Ocak 1072] ve bitirme tarihini de 12 Cumade'l-âhır 466 [10 Şubat 1074] olarak vermiştir. Abbasi Halifesi Ebü’l-Kâsım Abdullah bin Muhammed el-Muktedî Biemrillâh’a takdim edilen müellif nüshası kayıptır. Günümüzde de halen nerede olduğu bilinmemektedir. Elimizdeki tek nüsha Savalı, sonra da Şamlı Muhammed bin Ebî-Bekr bin Ebi’l-Feth’in müellif nüshasından hicrî 27 Şevval 664 Pazar günü (01.08.1266) istinsah ettiği tek nüshadır. Millet Yazma Eser Kütüphanesinin kurucusu Ali Emîrî Efendi tarafından 1915 yılında bir tesadüf sonucu sahaflardan satın alınıp Millet Kütüphanesi’ne bağışlanmıştır.

Bütün ilim çevrelerince tanınan, bulunduğu yıldan bu yana üzerinde pek çok çalışma yapılan eser, aslında Türkçe - Arapça bir sözlüktür. Araplara Türkçeyi, Türk dillerini, kültürlerini ve edebiyatlarını tanıtmak gayesi ile yazılmıştır. Eser 319 yapraktan oluşmaktadır. Eser ilk Türk sözlüğü olması bakımından gerek Türkler için gerekse Türk dili üzerinde çalışan yabancı araştırmacılar için büyük önem taşımaktadır.

Türk dilinin önemini ortaya çıkarmak ve Araplara Türkçe öğretmek amacıyla yazılan eser aynı zamanda içinde taşıdığı örneklerle ve bilgilerle lügat olma boyutunu aşmış, Türklerin çeşitli boyları, yerleşim yerleri, inançları ve ananeleriyle ilgili bilgilerle Türklerin hayat felsefesini de ortaya koymuştur.

Divânü Lugâti’t-Türk’te hemen her konuda Türk edebiyatının özgün örnekleri bulunmaktadır. Toplum hayatı ve devlet politikası, savaşlar, destanlar, ağıtlar, baharı karşılama, kış ile yaz münazarası, av eğlenceleri, aşk, aşkla ilgili şiirler, tabiat, hamasi ve hikemi şiir örnekleri ile Türklerin o dönem yaşam biçimlerini ve buna uygun olarak hayat anlayışlarını içeren pek çok örnek bulunmaktadır. Bu örnekler dörtlükler halinde 7’li heceli (4+3) vezniyle yazılmış şiirlerdir.

Eserde önemli bir de harita bulunmaktadır. Bu harita bir Türkün çizdiği ilk dünya haritasıdır. Türklerin yerleşim bölgelerindeki dağlar, göller, nehirler ayrıntılı olarak gösterilmiştir. Kaşgarlı haritada diğer halkların yaşadığı bölgeleri gösterdiği gibi Japonya’ya da yer vermiştir.